Devletin işlerini belirleme ve düzenleme gücünü ifade eden kavram nedir?

Devletin İşlerini Belirleme ve Düzenleme Gücü: Egemenlik

Devletin işlerini belirleme ve düzenleme gücünü ifade eden kavram egemenliktir. Bu, bir devletin kendi sınırları içinde en üstün otoriteye sahip olması ve kendi kararlarını dış müdahale olmadan alabilmesi anlamına gelir. Egemenlik, devletin varlığının temel taşıdır ve onu diğer örgütlerden ayıran en önemli özelliktir.

Egemenliğin Kaynakları ve Uygulaması

Egemenliğin kaynağı ülkeden ülkeye değişebilir. Bazı devletlerde egemenlik halktan gelir (halk egemenliği), bazılarında ise devleti yöneten kişilerden veya kurumlardan kaynaklanabilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ilk maddesi "Türkiye Cumhuriyeti, milletiyle bölünmez bir bütünün ayrılmaz parçasıdır; hiçbir kimse veya hiçbir makam tarafından Anayasa'nın tayin ettiği temel hürriyetleri ve hakları ortadan kaldırılamaz." der. Bu, egemenliğin kaynağının millette olduğunu açıkça belirtir.

Peki, bu egemenlik nasıl kullanılıyor? Devletin egemenlik gücü, yasama, yürütme ve yargı organları aracılığıyla somutlaşır.

* Yasama: Milletvekillerinin oluşturduğu meclis, kanunları çıkararak ülkenin genel işleyişini düzenler. Örneğin, bir ülkenin vergi politikası, eğitim sistemi veya sağlık hizmetleri gibi temel alanlardaki kurallar yasama organı tarafından belirlenir. 2023 yılında Türkiye'de yaklaşık 360 civarında yeni kanun ve kanun hükmünde kararname çıkarıldığı bilgisi, yasamanın ne kadar aktif bir süreç olduğunu gösteriyor.

* Yürütme: Hükümet, yasaları uygulayarak devlet işlerini yürütür. Bakanlıklar, kamu kurumları ve yerel yönetimler aracılığıyla bu güç hayata geçer. Bir ülkenin savunma politikası, dış ilişkileri veya altyapı projeleri yürütme organının sorumluluğundadır. Örneğin, bir ülkenin savunma harcamalarının bütçeden ayrılması ve ordunun yönetimi tamamen yürütme gücüne dahildir. Sayıştay raporlarına göre, devletin harcamalarının şeffaf bir şekilde denetlenmesi de yürütmenin hesap verebilirliği açısından önemlidir.

* Yargı: Bağımsız mahkemeler, yasaların adil bir şekilde uygulanmasını sağlar ve anlaşmazlıkları çözer. Bir vatandaşın hukuki bir konuda hakkını arayabilmesi, yargı egemenliğinin bir sonucudur. Örneğin, bir trafik kazası sonrası tazminat davası veya bir suçun soruşturulup yargılanması yargı egemenliğinin doğrudan bir göstergesidir.

Egemenliğin Sınırları ve Uluslararası İlişkiler

Egemenlik, bir devletin kendi sınırları içindeki mutlak otoritesini ifade etse de, günümüz dünyasında bu mutlakiyet bazı sınırlamalara tabidir. Uluslararası hukuk, anlaşmalar ve küresel örgütler, devletlerin egemenliklerini kullanma biçimlerini etkiler.

* Uluslararası Anlaşmalar: Türkiye'nin Avrupa Birliği ile yaptığı veya Birleşmiş Milletler'in aldığı kararlar gibi uluslararası anlaşmalar, devletin bazı alanlardaki karar alma süreçlerini etkileyebilir. Örneğin, çevre düzenlemeleri veya insan hakları standartları konusunda uluslararası normlara uyum, egemenlik alanını bir ölçüde şekillendirebilir.

* Uluslararası Hukuk: Savaş hukuku, deniz hukuku veya diplomatik ilişkiler gibi alanlarda uluslararası hukukun genel kabul görmüş prensiplerine uymak, devletlerin egemenliklerini kullanırken dikkat etmeleri gereken temel kurallardır.

Deneyimlerime göre, bir devletin egemenliğini ne kadar güçlü ve adil kullandığı, o devletin vatandaşlarının refahı ve uluslararası alandaki saygınlığı ile doğrudan ilişkilidir. Kendi vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini koruyan, hukukun üstünlüğüne saygı duyan ve uluslararası anlaşmalara sadık kalan bir devlet, egemenliğini en etkili şekilde kullanmış olur.

Egemenliğin Günlük Hayata Yansımaları

Senin de günlük hayatında devletin egemenlik gücünü birçok farklı şekilde deneyimlediğini fark edebilirsin:

* Pasaport ve Kimlik: Ülkenin sana verdiği pasaport, senin o devletin vatandaşı olduğunu ve devletin seni koruma gücüne sahip olduğunu gösterir. Kimlik kartın da aynı şekilde devletin kayıtlarında yer aldığını ve senin kimliğini belirlediğini kanıtlar.

* Vergiler: Maaşından veya harcamalarından kesilen vergiler, devletin kamu hizmetlerini (eğitim, sağlık, altyapı vb.) finanse etmek için egemenlik gücünü kullandığını gösterir. Örneğin, gelir vergisinin oranı, devletin kamu harcamaları ihtiyacına göre belirlenir.

* Okul ve Eğitim: Devletin belirlediği müfredat ve eğitim standartları, nesiller boyu bilgi ve değerlerin aktarılmasında egemenlik gücünün bir yansımasıdır.

Egemenlik, devletin sadece bir karar alma mekanizması değil, aynı zamanda vatandaşlarının güvenliğini, refahını ve haklarını koruma sorumluluğunu da taşıdığı bir kavramdır. Bu gücün nasıl kullanıldığı, senin yaşam kaliteni doğrudan etkiler.