Entübasyon işlemi nasıl yapılır?

Entübasyon: Nefes Almanın Bir Yolu

Entübasyon, solunum yetmezliği yaşayan bir hastanın hava yolunu güvene almak ve mekanik ventilasyonla nefes almasını sağlamak için yapılan bir işlemdir. Deneyimlerime göre, bu süreç hem hasta hem de uygulayıcı için stresli olabilir, bu yüzden ne olup bittiğini bilmek önemlidir.

  1. Hazırlık: İşlemin Temeli

Entübasyon öncesi hazırlık, işlemin başarısı için kritik öneme sahiptir. Hastanın durumuna göre uygun boyutta bir endotrakeal tüp (ETT) seçimi yapılır. Yetişkinlerde genellikle 6.5-8.5 mm iç çapında tüpler kullanılır. Bunun yanı sıra, laringoskop (ışıklı bir alet) ve doğru boyutta bir blade (dil kökünü geri itmek için kullanılan kısım), stile (tüpün şekillendirilmesini sağlayan tel), balon valf maske (hastanın solunumunu desteklemek için) ve aspirasyon cihazı gibi malzemeler hazır bulundurulur.

Hastanın genel durumu, akciğer fonksiyonları ve mide içeriği gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Eğer hasta uyanıksa, işlem öncesinde hastaya uygun sedasyon ve paralizi (kas gevşetici) ilaçları verilir. Bu ilaçlar hem hastanın rahat etmesini sağlar hem de entübasyon işlemini kolaylaştırır. Piparokuryum veya suksinilkolin gibi kas gevşeticiler yaygın olarak kullanılır.

  1. İşlemin Kendisi: Hava Yolunu Bulmak

Hazırlık tamamlandıktan sonra, hasta sırt üstü yatırılır ve başı hafifçe geriye doğru pozisyonlandırılır (koklama pozisyonu). Laringoskop blade'i ağız içinden ilerletilerek dil kökü geri itilir ve ses tellerini görmek hedeflenir. Hedef, ses tellerinin arasından endotrakeal tüpü ilerleterek trakeaya (soluk borusu) yerleştirmektir.

Başarılı bir entübasyon, ses tellerinin net bir şekilde görülmesi ve tüpün trakeaya ilerlemesiyle doğrulanır. Tüpün doğru yerde olduğunu anlamak için birkaç yöntem kullanılır:

* Göğüs hareketlerinin simetrisi: Tüp takıldıktan sonra balon valf maske ile soluk verildiğinde her iki göğüs kafesi eşit şekilde yükseliyorsa tüpün doğru yerde olma ihtimali yüksektir.

* Asikültasyon (dinleme): Stetoskop ile hem akciğerler hem de mide dinlenir. Akciğerlerden solunum seslerinin gelmesi, mideden ses gelmemesi tüpün doğru pozisyonda olduğunu gösterir. Yaklaşık %80-90 oranında akciğer seslerinin duyulması yeterlidir.

* Kapnografi: Nefes verirken çıkan karbondioksiti (CO2) ölçen bir cihazdır. Trakeada CO2 bulunur, yemek borusunda ise bulunmaz. Bu nedenle kapnografi, entübasyonun doğruluğunu anlamada en güvenilir yöntemlerden biridir.

Tüp doğru yere yerleştirildikten sonra, tüpün ucundaki balon şişirilerek hava yolunun sızdırmazlığı sağlanır. Ardından tüp uygun bir sabitleyici ile tespit edilir.

  1. Dikkat Edilmesi Gerekenler ve Olası Komplikasyonlar

Deneyimlerime göre, entübasyon sırasında ve sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar var:

* Tüp pozisyonu: Tüpün çok derin yerleştirilmesi bir akciğere hava giderken diğerine gitmemesine (sağ ana bronşa kaçış) neden olabilir. Çok yüzeysel olması ise kaçaklara ve erken çıkmaya yol açabilir.

* Görüşün net olmaması: Bazı hastaların anatomik yapısı veya travma gibi nedenlerle ses tellerini görmek zorlaşabilir. Bu durumda farklı laringoskop blade'leri veya fiberoptik entübasyon gibi alternatif yöntemler denenebilir.

* Dişlere zarar verme: Laringoskopun dişlere zarar vermemesi için dikkatli olunmalıdır.

* Yemek borusuna kaçış: Tüpün yanlışlıkla yemek borusuna yerleştirilmesi, mide içeriğinin akciğerlere kaçmasına (aspirasyon pnömonisi) neden olabilir. Bu durum hayati tehlike yaratır. Kapnografi bu riski azaltmada çok etkilidir.

* Travma: İşlem sırasında ses tellerinde, gırtlakta veya trakeada travma oluşabilir.

  1. Entübasyon Sonrası İzlem

Entübasyon sonrası hastanın durumu yakından izlenmelidir. Tüpün yerinde olup olmadığı, solunum parametreleri, oksijen seviyeleri ve hastanın genel durumu düzenli olarak kontrol edilir. Birkaç gün içinde solunumu düzgün ilerleyen hastalarda ekstübasyon (tüpün çıkarılması) planlanabilir. Ancak, hastanın genel durumu düzelmediyse veya hala solunum desteğine ihtiyacı varsa, hasta mekanik ventilasyona bağlı kalır.

Unutmayın, entübasyon acil durumlarda hayat kurtaran bir işlemdir. Ancak her tıbbi müdahalede olduğu gibi, riskleri ve doğru yapılması gereken adımları bilmek önemlidir.