Iş kanununa göre işçi nedir?
İş Kanununa Göre İşçi: Kimdir, Hakları Nelerdir?
Merhaba! İş kanununda "işçi" tanımını ve bu statünün getirdiklerini merak ediyorsan doğru yerdesin. Deneyimlerime göre, bu kavramı netleştirmek aslında hepimizin işine yarar. Çünkü kimse hukuki olarak nerede durduğunu bilmeden çalışmak istemez, değil mi?
Sözleşme ve Ücret Bağlantısı
Öncelikle, bir kişinin iş kanununa göre işçi sayılması için en temel şart, bir iş sözleşmesi ile bir işverene bağlı olarak çalışmasıdır. Bu sözleşme yazılı olmak zorunda değil, sözlü de olabilir. Ama en önemlisi, bu sözleşme uyarınca bir ücret karşılığında belirli bir işi yapmayı üstlenmesidir. Yani, patronunla aranızda bir anlaşma var ve sen bu anlaşma gereği bir iş yapıp bunun için para alıyorsun. Örneğin, bir fabrikada montaj hattında çalışan Ayşe, günlük 8 saat çalışıp karşılığında saatlik ücret alıyorsa, iş kanununa göre işçidir. Ya da bir ofiste sekreterlik yapan Mehmet de, aylık sabit bir maaşla çalışıyorsa işçidir.
Burada önemli olan nokta, senin işverene bağımlılığın. Yani, işin nasıl, ne zaman ve nerede yapılacağına dair kararların büyük ölçüde işveren tarafından belirlenmesi. Kendi kurallarınla, kendi belirlediğin saatlerde ve kendi yöntemlerinle çalışmıyorsan, büyük ihtimalle işçisin.
Sosyal Güvenlik ve Sigortalılık
İşçi olmanın en somut çıktılarından biri de sosyal güvenlik hakkıdır. İş kanununa göre işçi olan herkes, işveren tarafından SGK'ya bildirilmek zorundadır. Bu bildirimle birlikte, senin adına prim ödenir. Bu primler sayesinde ileride emeklilik, sağlık güvencesi, iş kazası durumunda tazminat gibi haklardan yararlanırsın. Mesela, bir inşaat işçisi çalışırken iş kazası geçirirse ve SGK'ya bildirilmişse, bu kazanın masrafları ve olası bir iş göremezlik durumundaki hakları iş kanunu kapsamında güvence altındadır.
SGK kaydının olup olmadığını öğrenmek için e-Devlet üzerinden hizmet dökümünü kontrol edebilirsin. Eğer işverenim beni SGK'ya bildirmediyse, bu durum hem yasa dışıdır hem de senin haklarını doğrudan etkiler. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden hukuki destek almanı öneririm.
Temel İşçi Hakları
İş kanununa göre işçi olmak, sana bir dizi temel hak da sağlar. Bunlardan en önemlileri şunlardır:
- Kıdem Tazminatı: En az bir yıl çalışmış bir işçi, belirli şartlar altında işten çıkarıldığında veya kendi isteğiyle ayrıldığında (bu ayrılığın haklı bir nedene dayanması önemli) kıdem tazminatı almaya hak kazanır. Bu tazminat, genellikle çalıştığın her tam yıl için brüt maaşının bir aylığıdır.
- İhbar Tazminatı: İş sözleşmesi, önel verilmeden feshedilirse, fesheden taraf diğer tarafa ihbar tazminatı ödemek zorundadır. Bu ihbar süreleri, çalışılan süreye göre kanunla belirlenmiştir (örneğin, 6 aydan az çalışmışsan 2 hafta, 6 ay ile 1.5 yıl arası çalışmışsan 4 hafta gibi).
- Yıllık Ücretli İzin: Her işçinin belirli bir süre çalıştıktan sonra yıllık ücretli izin hakkı vardır. Bu süre, çalıştığın yıla göre artar. Bir yılını doldurduğunda en az 14 gün izin kullanabilirsin.
- Kötü Niyet Tazminatı (Haksız Fesih): İşverenin seni kötü niyetli olarak veya geçerli bir sebep olmadan işten çıkarması durumunda, bu da bir hak kaybına yol açar ve tazminat hakkı doğurabilir.
Bu haklar, iş sözleşmesinin türüne veya çalıştığın sektöre göre küçük farklılıklar gösterebilir ama temel mantık budur. Unutma, bu haklar "bağış" değil, senin yasal güvencendir.
Ne Zaman İşçi Sayılmazsın?
Herkes işçi değildir tabii. Eğer kendi nam ve hesabına çalışıyorsan, yani bir işverene bağlı olmadan kendi işini yapıyorsan, iş kanunu kapsamına girmezsin. Örneğin, serbest muhasebeci mali müşavirler, kendi ofisi olan avukatlar, esnaf statüsündeki kişiler iş kanununa göre işçi sayılmazlar. Onların hukuki statüleri farklıdır.
Ayrıca, komşunun bahçesindeki çiçeklerini sulamak gibi geçici ve tek seferlik işler veya gönüllülük esasına dayanan faaliyetler de iş sözleşmesi niteliği taşımaz. İş sözleşmesi, süreklilik ve bağımlılık unsurlarını barındırır.