Merkantilizm nedir kısaca Eodev?

Merkantilizm Nedir?

Merkantilizm dediğimiz şey aslında bir ülkenin ekonomik olarak güçlenmesi için izlediği bir politika yelpazesi. Bunu şöyle düşün: Kendi paranı ve gücünü artırmak için akıllıca hamleler yapmak. Tarihsel olarak bakarsak, özellikle

  1. yüzyıldan
  2. yüzyıla kadar Avrupa'da çok yaygındı. Temelinde yatan fikir şu: Dünyadaki toplam zenginlik sabit, yani bir ülke zenginleşirse, bu başka bir ülkenin fakirleşmesi pahasına olur.

Bu yüzden merkantilist ülkeler, olabildiğince çok altın ve gümüş biriktirmeye odaklanmışlardır. Çünkü o dönemde para dediğin bu değerli madenlerdi. Nüfusu çok olan, güçlü orduları bulunan ülkeler daha söz sahibi oluyordu.

Deneyimlerime göre, bu politikayı anlamanın en iyi yolu şu üç temel üzerine bakmak:

  • İhracatı Teşvik Etmek, İthalatı Kısıtlamak: Merkantilist mantık, bir ülkenin sattığı malların (ihracat) parasını ülkeye getirip, aldığı malların (ithalat) parasının yurt dışına çıkmasını engellemek üzerine kurulu. Örneğin, İngiltere o dönemde kendi dokuma tezgahlarını destekleyip, buradan elde ettiği yünleri işleyerek kumaş yapar ve bunları Avrupa'ya satardı. Yabancı kumaşların ülkeye girmesini engellemek için de yüksek vergiler koyarlardı. Bu sayede hem kendi üreticilerini korur hem de ülkeye döviz girdisi sağlarlardı.
  • Kolonicilik ve Hammadde Kaynakları: Merkantilist güçler için koloniler çok önemliydi. Bu koloniler, hem ucuz hammadde (örneğin, şeker, tütün, baharat) sağlardı hem de ana ülkenin ürettiği malların satılacağı birer pazar görevi görürdü. İspanya'nın Amerika kıtasındaki kolonilerinden bolca altın ve gümüş çıkarması, merkantilist politikanın en somut örneklerinden biri. Bu zenginlik, İspanya'yı bir süper güç yaparken, aynı zamanda diğer Avrupa devletlerinin de iştahını kabarttı.
  • Devletin Güçlü Müdahalesi: Merkantilizmde devlet pasif kalmaz, ekonomiye aktif olarak müdahale ederdi. Ekonomi politikalarını belirler, ticaret anlaşmaları yapar, hatta bazen devletin kendi şirketlerini kurdururdu. Örneğin, İngiliz Doğu Hindistan Şirketi gibi büyük şirketler, devlet desteğiyle kurulup uzak diyarlarda ticaret yaparak İngiltere'nin zenginleşmesine katkı sağladılar. Bu şirketlere devletin verdiği imtiyazlar, onlara monopol (tekelleşme) hakkı tanıyordu.

Şimdi sen bunları okurken aklına "Peki bu hala geçerli mi?" sorusu gelebilir. Elbette o dönemin ham altın-gümüş biriktirme mantığı eskidi. Günümüzdeki küreselleşmiş ekonomide bu kadar keskin ithalat-ihracat dengeleri kurmak zor. Ancak, temel mantığı hala hayatımızda diyebilirim. Bir ülke, kendi sanayisini desteklerken, dışarıdan gelen ucuz ürünlere karşı önlemler alabiliyor. Veya stratejik önemi olan sektörlerde (örneğin savunma sanayi, teknoloji) kendi üretimini artırmaya çalışabiliyor. Bu da bir nevi merkantilist düşüncenin modern yansımaları olarak görülebilir.

Senin için pratik bir ipucu verecek olursam: Kendi ülkenin üretimini destekleyen firmaları araştırıp onlardan alışveriş yapmayı düşünebilirsin. Bu küçük bir adım gibi görünse de, genel olarak yerli üretimin güçlenmesine dolaylı yoldan katkı sağlar.