Şekilsel bölgeler kaça ayrılır?
Şekilsel Bölgeler: Kaça Ayrılır ve Neden Önemlidir?
Şekilsel bölgeler, coğrafyada arazinin kendine özgü topoğrafik ve jeomorfolojik özelliklerine göre tanımlanan alanlardır. Bu sınıflandırma, araziyi daha iyi anlamak, kullanmak ve korumak için kritik öneme sahiptir. Deneyimlerime göre, bu bölgeleri temel olarak üç ana kategoriye ayırabiliriz: Dağlık Bölgeler, Platolar ve Ovalar.
- Dağlık Bölgeler
Dağlık bölgeler, belirgin yükseltiye sahip, eğimli arazileri ifade eder. Genellikle %20'den fazla eğim oranına sahip alanlardır ve bu eğim, suyun akış hızını artırarak erozyona zemin hazırlar. Dağlık bölgeler, kendi içinde farklı özellikler gösterebilir. Örneğin:
- Sıra Dağlar: Belirli bir doğrultuda uzanan, birbirine paralel veya hafifçe açılı yüksek zirvelerden oluşur. Alp-Himalaya kuşağı gibi büyük tektonik hareketlerin sonucu oluşmuşlardır. Türkiye'deki Toroslar ve Kuzey Anadolu Dağları buna örnektir.
- Yassı Dağlar (Masa Dağları): Üst kısımları düz ve geniş olan, genellikle tektonik hareketlerle yükselmiş ama aşınmanın etkilediği dağlardır.
- Volkanik Dağlar: Aktif veya sönmüş volkanların oluşturduğu koni şeklindeki dağlardır. Erciyes, Ağrı gibi dağlarımız bu kategoriye girer.
Dağlık bölgelerin nüfus yoğunluğu genellikle düşüktür çünkü tarım yapmak zordur ve ulaşım sıkıntılı olabilir. Ancak, turizm, ormancılık ve su kaynakları açısından büyük potansiyel taşırlar. Örneğin, İsviçre Alpleri'nin turizm gelirleri, bu bölgelerin ekonomik önemini açıkça gösterir.
- Platolar
Platolar, çevresine göre yüksekte kalmış, ancak düz veya hafif engebeli yüzeylere sahip geniş alanlardır. Eğimleri genellikle %2 ile %20 arasındadır. Platolar, oluşumlarına göre farklılaşır:
- Tektonik Platolar: Yer kabuğunun geniş alanlar halinde yükselmesiyle oluşurlar. Türkiye'de İç Anadolu Platosu, bu tür bir oluşuma örnektir.
- Volkanik Platolar: Birden fazla volkanik patlama sonucu çıkan lavların geniş alanlara yayılmasıyla oluşurlar. Hindistan'daki Dekkan Platosu buna en bilinen örnektir.
- Aşınım Platoları: Akarsuların veya buzulların eski dağlık alanları aşındırması sonucu düzleşmiş ve yükseltilmiş alanlardır.
Platolar, tarım ve hayvancılık için elverişli alanlar sunar. Özellikle tahıl tarımı yaygındır. Ancak, iklim koşulları (kuraklık, sert kışlar gibi) bu bölgelerdeki tarımsal verimliliği etkileyebilir. Örneğin, Türkiye'deki İç Anadolu Platosu'nda bozkır bitki örtüsü ve buna bağlı olarak tahıl tarımı hakimdir.
- Ovalar
Ovalar, düz veya çok hafif eğimli, genellikle deniz seviyesine yakın veya akarsu vadileri boyunca uzanan geniş arazi parçalarıdır. Eğimleri genellikle %2'den azdır. Ovalar, oluşumlarına göre en çeşitli kategoriyi oluşturur:
- Alüvyal Ovalar: Akarsuların taşıdığı kum, çakıl ve kil gibi tortulların birikmesiyle oluşurlar. Çok verimli topraklara sahiptirler ve tarım için idealdirler. Türkiye'deki Çukurova, Bafra ve Çarşamba ovaları buna örnektir.
- Delta Ovaları: Akarsuların denizlere döküldüğü yerlerde taşıdıkları alüvyonların birikmesiyle oluşur. Akarsu ağızlarının şeklini alırlar.
- Taban Seviyesi Ovaları: Deniz kenarında, dalgaların ve akıntıların oluşturduğu düzlüklerdir.
- Karstik Ovalar: Kireçtaşlarının çözünmesiyle oluşan çukurluk ve düdenlerin birleşmesiyle oluşan ovalardır.
Ovalar, genellikle yoğun nüfuslu ve tarımsal açıdan en verimli bölgelerdir. Bu nedenle, ekonomik faaliyetlerin merkezi haline gelmişlerdir. Bu bölgelerde yaşarken, araziyi düzeltme veya su yönetimi gibi konularda daha az zorluk yaşarsın. Örneğin, Mısır'daki Nil Nehri Deltası, antik çağlardan beri tarımın merkezi olmuş ve büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.
Bu üç ana kategori, araziyi anlamak için bir başlangıç noktasıdır. Unutma ki, bu bölgeler arasında keskin sınırlar olmayabilir; geçiş alanları da mevcuttur. Araziyi incelerken bu temel sınıflandırmaları göz önünde bulundurmak, sana daha bilinçli bir bakış açısı kazandıracaktır.