Tasavvufta erbain Nedir?

Tasavvufta Erbain: Kırk Günlük Yolculuk

Tasavvufta erbain, aslında basit bir sayıdan çok daha fazlası. Bu, kırk günlük bir inziva, bir nefis muhasebesi, bir ruhsal arınma süreci. Elbette bu kırk günün kendine has bir ritmi var. Bir an önce bitmesini umarak geçen günler değil bunlar; her anı bilinçli yaşanıp, ders çıkarılan zaman dilimleri. Deneyimlerime göre, erbain, kişinin Allah'a yakınlaşma yolunda attığı somut bir adımdır.

Neden Kırk Gün? Anlamı ve Önemi

Peki, neden özellikle kırk gün? Bu sayının tekabül ettiği derin manalar var. Kırk, Kur'an'da birçok yerde karşımıza çıkar: Hz. Musa'nın (a.s.) Tûr Dağı'nda kırk gün kalması, Hz. Adem'in (a.s.) yaratılışından sonra ruh üflenmesi için geçen kırk gün, insanın ana karnındaki gelişim evrelerinin kırkar günlük dilimlere ayrılması gibi. Bu ve benzeri durumlar, kırk sayısının bir dönüşüm, bir olgunlaşma, bir kemale erme sembolü olduğunu gösteriyor.

Tasavvufta da bu sayı, nefsin mertebelerinden geçerek hakikate ulaşma sürecini temsil eder. İlk kırk gün, nefsin tamamen انهيارı ve kendinden geçişi, ikinci kırk gün, Allah'a yöneliş ve müşahede, üçüncü kırk gün ise bu hallerin kalıcı hale gelmesi için bir süreç olarak anlatılır. Yani, bu kırk gün, sadece bir "bekleme" süresi değil, aktif bir dönüşümün yaşandığı bir dönemdir.

Erbainin Uygulaması: Nasıl Yapılır?

Erbain, her mürit için aynı şekilde icra edilmeyebilir. Ancak genel hatlarıyla belli prensipleri vardır. Bu süreçte kişi, dünyevi meşgalelerden olabildiğince uzaklaşır. Genellikle bir tekkenin sessizliğinde veya tamamen izole bir mekânda geçirebilir.

* Oruç: Günlük oruç, nefsi terbiye etmenin en etkili yollarından biridir. Yeme-içmeden kesilmek, hem bedeni hem de ruhu disipline sokar.

* Zikir: Belirli sayıda ve tertipte zikirler yapılır. Bu, Allah'ı anmak, O'na yönelmek ve kalp ile bağ kurmak içindir. Zikirler, farklı esmalarla veya ayetlerle olabilir. Örneğin, "Lâ ilâhe illallah" zikrinin belirli sayıda tekrarı, manevi bir hal kazanmaya yardımcı olabilir.

* Nefs Muhasebesi: Her gün, gün içinde yapılanları, düşünceleri, eylemleri gözden geçirmek, hataları tespit edip istiğfar etmek bu sürecin temel taşlarındandır. Günlük tutmak bu noktada çok faydalı olabilir.

* Murakabe: Allah'ın her an bizi gördüğünü bilerek, O'nun huzurunda olduğumuz şuuruyla hareket etmek, kalbi sürekli olarak Hak'ka çevirmektir.

Deneyimlerime göre, bu unsurları disiplinli bir şekilde uygulamak, ilk başlarda zorlayıcı olsa da zamanla derin bir iç huzuru ve berraklık getirecektir.

Faydaları ve Kazanımları

Peki, bu kırk günlük çilenin sonunda ne kazanılır? Kazanımlar, kişinin niyeti ve samimiyetine göre değişiklik gösterse de, genel olarak şu sonuçlar gözlemlenir:

* Nefsin Tezkiye Olması: Nefis terbiyesi, tasavvufun temel amacıdır. Erbain, nefsin zaaflarından arınmasına, kötü huylardan uzaklaşmasına yardımcı olur. Kırk gün boyunca açlık ve susuzlukla terbiye edilen nefis, daha itaatkar hale gelir.

* Kalbin Canlanması: Zikir ve murakabe ile kalp, dünyevi kederlerden sıyrılarak ilahi nurla aydınlanır. Kalpteki pasların silinmesi, adeta yeni bir kalp kazanmak gibidir.

* Manevi Haller ve Feyz: Bu süreçte, rüyalar aracılığıyla işaretler almak, manevi ilhamlar yaşamak, Allah'ın yakınlığını daha derinden hissetmek gibi çeşitli haller yaşanabilir.

* İlahi Sırları Anlama Kapasitesi: Nefsin perdelerinden sıyrıldıkça, Allah'ın ayetlerindeki, kainattaki sırları anlama kabiliyeti artar.

Unutmamak gerekir ki, erbain bir hedef değil, bir yoldur. Bu yolculuğun sonunda elde edilenler, kişinin hayatının geri kalanında da devam ettirmesi gereken bir bilinç seviyesini ifade eder. Bu nedenle, erbain sonrasında da aynı hassasiyetle yaşantıya devam etmek önemlidir. Kendine bu kırk günlük inzivayı bir kez bile olsa yaşamış birinin, dünyaya ve olaylara bakışı kesinlikle değişir.