Ülkemizdeki elektrik enerjisi ihtiyacı aşağıdaki enerji kaynaklarından hangisi ile karşılanmamaktadır?

Ülkemizin Enerji Karışımında Eksik Parça: Hangi Kaynakla Enerji İhtiyacımız Karşılanmıyor?

Türkiye'nin enerji portföyünü yakından incelediğimizde, elektrik üretimimizde kritik bir boşluk olduğunu görüyoruz. Mevcut kaynaklarımızla ne kadar yol katettiğimizi bilmek ve eksik kalan noktayı netleştirmek önemli. Deneyimlerime göre, ülkemizdeki elektrik enerjisi ihtiyacının tam olarak karşılanmadığı kaynaklar arasında en belirgin olanı, yeterli ölçüde yerli nükleer enerji kullanımıdır.

Şu anki duruma baktığımızda, Türkiye'nin elektrik üretiminde büyük paya sahip olan kaynaklar var. Yerli kömür (linyit ve taş kömürü), doğal gaz (ithal ağırlıklı), hidroelektrik santraller (barajlar), rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi öne çıkıyor. Son yıllarda yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımlarla rüzgar ve güneş enerjisinin payı artış gösterse de, toplam üretimdeki yeri hala fosil yakıtlar ve barajların gerisinde. Örneğin, 2022 yılı verilerine göre toplam elektrik üretimimizin yaklaşık %25'i doğalgazdan, %20'si kömürden, %18'i ise hidroelektrikten sağlanmıştır. Yenilenebilir kaynakların toplam içindeki payı ise %30 civarındadır.

Nükleer Enerjinin Yeri ve Önemi

Peki, nükleer enerji nerede duruyor? Mersin Akkuyu'da yapımı devam eden ve ilk ünitesinin 2023 yılı sonu veya 2024 başında faaliyete geçmesi beklenen nükleer santral, Türkiye'nin bu alandaki ilk büyük adımı olacak. Ancak, bu santral tam kapasiteyle çalışmaya başladığında bile, ülkemizin toplam elektrik ihtiyacının ne kadarını karşılayacağı ve mevcut çeşitliliğin ne kadarını tamamlayacağı tartışma konusudur. Mevcut haliyle, yani henüz tek bir santral tam kapasiteyle çalışmazken, nükleer enerjinin elektrik üretimimizdeki payı yok denecek kadar azdır.

Nükleer enerjinin önemi, kararlı ve yüksek miktarda elektrik üretebilmesidir. Güneş ve rüzgar gibi kaynaklar hava koşullarına bağlı olarak değişkenlik gösterirken, nükleer santraller kesintisiz ve güvenilir bir enerji kaynağı sunar. Bu da arz güvenliği açısından kritik bir role sahiptir. Deneyimlerime göre, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltma hedefi doğrultusunda, nükleer enerjinin gelecekteki payının artırılması, ülkemizin enerji portföyünü daha da çeşitlendirecektir.

Neden Nükleer Enerji?

Nükleer enerjinin ana çekiciliği, düşük sera gazı emisyonu ve yüksek enerji yoğunluğudur. Bir nükleer santral, çok az miktarda yakıtla büyük miktarda elektrik üretebilir. Örneğin, bir gram uranyumun, yaklaşık 3 ton kömüre eşdeğer enerji ürettiği hesaplanmaktadır. Bu da, daha az madencilik faaliyeti ve daha az atık anlamına gelir. Ayrıca, nükleer santrallerin yerli kaynaklara (uranyum ithali söz konusu olsa da) dayalı olması, fosil yakıt ithalatına olan bağımlılığımızı azaltma potansiyeli taşır.

Neler Yapılabilir?

Enerji ihtiyacımızı daha sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde karşılamak için birkaç adım atabiliriz:

  • Yenilenebilir Enerji Kapasitesini Artırmak: Güneş ve rüzgar enerjisinin yanı sıra, jeotermal ve biyokütle gibi diğer yenilenebilir kaynaklara da yatırım yapmak. Bu, hem çevresel faydalar sağlar hem de yerli kaynak kullanımını destekler. Örneğin, daha fazla çatı tipi güneş paneli teşviki, evlerimizin enerji giderlerini düşürebilir.
  • Enerji Verimliliğini Artırmak: Daha az enerji harcayarak aynı veya daha fazla işi yapmak, talebi düşürür. Binalarda yalıtımın iyileştirilmesi, enerji tasarruflu beyaz eşya kullanımı ve sanayide verimlilik artırıcı tedbirler, toplam enerji ihtiyacımızı azaltmada büyük rol oynar.
  • Nükleer Enerjiyi Akılcı Bir Şekilde Geliştirmek: Akkuyu'nun ardından Sinop gibi diğer projelerin de zamanında ve güvenli bir şekilde hayata geçirilmesi, enerji portföyümüzdeki nükleer payı artıracaktır. Bu süreçte güvenlik standartlarının en üst düzeyde tutulması hayati önem taşır.
  • Doğal Gaz İthalatını Azaltma Stratejileri: Enerji karışımımızda hala önemli bir paya sahip olan doğalgazın ithalatına olan bağımlılığı azaltmak için, yerli kömürden daha çevreci yöntemlerle elektrik üretimi veya diğer alternatiflerin araştırılması gerekebilir.

Sonuç olarak, Türkiye'nin elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamada eksik kalan en önemli parça, şimdilik yeterli miktarda ve yaygınlaşmamış olan yerli nükleer enerjidir. Bu eksikliği gidermek, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve sürdürülebilir bir geleceğe ilerlemek için stratejik bir adımdır.