Yemekte görgü kuralı ne demek?
Yemekte Görgü Kuralı Nedir? Ne İşe Yarar?
Yemekte görgü kuralı, aslında basit bir düşünceyi temel alır: karşımızdaki insanlara saygı duymak. Bu, sadece bir çatalı nasıl tutacağınla ilgili değil; o sofrada bulunan herkesin kendini rahat ve değerli hissetmesini sağlamakla ilgili. Deneyimlerime göre, bu kuralları bilmek ve uygulamak, özellikle yeni insanlarla tanıştığında veya resmi davetlerde seni bir adım öne taşır.
Örneğin, bir arkadaşının evinde akşam yemeğindesin. Ev sahibi sana tabağı uzattı. Ne yaparsın? Hemen ilk lokmayı mı alırsın, yoksa diğerlerini de bekler misin? İşte burası görgü kurallarının devreye girdiği yer. Genellikle, ev sahibi veya sofrayı yöneten kişi ilk lokmayı alana kadar beklenir. Bu, nazik bir jesttir ve sofradakilerin birlikte yemek yeme ritüeline dahil olduğunu gösterir.
Bir başka somut örnek: Restoranda yemek yiyorsun ve garson masanıza geldi. Menüleri incelediniz ve sipariş vereceksiniz. Kim önce sipariş verir? Genellikle masadaki hanımefendilerden başlanır, ardından beyefendilere geçilir. Eğer masada karma bir grup varsa, ev sahibi veya daveti düzenleyen kişi öncelik verebilir. Bu, sıralama ve karşılıklı anlayışın bir göstergesidir.
Peki, bu kuralların aslında ne gibi faydaları var? Sosyal uyumu artırır. Birisiyle ilk kez yemeğe çıktığında veya önemli bir iş yemeğindeyken, doğru görgü kurallarını bilmek, senin ne kadar dikkatli ve saygılı biri olduğunu gösterir. Bu, ilk izlenim açısından oldukça önemlidir.
Sofrada Dikkat Edilmesi Gerekenler
Sofrada oturuş pozisyonundan başlayarak kullanacağın servis tabaklarına kadar pek çok detay var. Öncelikle, masaya oturduğunda dik bir duruş sergilemek önemlidir. Kambur durmak veya sürekli hareket halinde olmak, diğerlerini rahatsız edebilir.
Peçeteni nasıl kullanacaksın? Genellikle peçeteni katlanmış bir şekilde kucağına bırakırsın. Yemek sırasında ağzını silmek için peçetenin bir köşesini kullanırsın. İşin bittiğinde ise peçeteni katlanmamış bir şekilde, tabağının soluna bırakırsın. Bu, hem hijyenik hem de estetik bir harekettir.
Çatal, bıçak ve kaşıkların kullanımı konusunda kafa karışıklığı yaşayabilirsin. Deneyimlerime göre, en dıştaki çatal veya bıçaktan başlayıp içeri doğru ilerlemek genel bir kuraldır. Eğer ek bir tabak gelirse, onunla birlikte gelen çatal-bıçakları kullanırsın. Örneğin, bir başlangıç çorbası için önünde bir kaşık varsa, o ilk kullanılacak kaşıktır.
Yiyecekleri Tüketirken Nelere Dikkat Etmeli?
Yemekleri yerken ağzın açık çiğnememek, ses çıkarmamak temel kurallardır. Bu, sadece "çirkin" görünmekle kalmaz, aynı zamanda yemeğin lezzetini diğerlerinin de duyabilmesine yol açar. Lokmalarını küçük tutmak ve ağzında yiyecek varken konuşmaktan kaçınmak, iletişimin daha pürüzsüz olmasını sağlar.
Tuzluk, biberlik gibi ortak kullanılan malzemeleri isteyerek almak ve ihtiyacı olan kişiye uzatmak da bir nezaket göstergesidir. Kendi önüne gelen tuzu veya biberi almak yerine, bunu bir başkasının istemesini bekleyip uzatmak, daha düşünceli bir davranıştır.
Yemeklerin servis edilme sırası da önemlidir. Genellikle, salatalar ve başlangıçlar ilk önce gelir, ardından ana yemek ve en son tatlı servis edilir. Farklı bir mutfakta olduğunda, bu sıralamayı anlamak ve ona uymak, ortama daha kolay adapte olmanı sağlar.
İçecek ve Sohbet Adabı
İçecekleri yudumlarken ses çıkarmamak ve bardağı elinde tutuş şeklin de önemlidir. Eğer bir kadeh şarap içiyorsan, kadehin gövdesinden tutmak yerine sapından tutmak, şarabın ısınmasını önler ve daha zarif bir duruştur. Buzlu bir içecek için de bardağın sapından veya altından tutmak, parmak izlerinin bardağı kirletmesini engeller.
Sohbet ederken masadaki herkesi dahil etmeye çalışmak, sohbetin akışını zenginleştirir. Sadece yanındaki kişiyle konuşmak yerine, masadaki herkese hitap eden konular seçmeye özen göster. Eğer biri sana bir soru sorduğunda veya bir yorum yaptığında, göz teması kurarak cevap vermek, dinlendiğini ve önemsendiğini hissettirir. Deneyimlerime göre, telefonunu sürekli kontrol etmek veya mesajlara bakmak, karşındaki kişiye verdiğin önemi ciddi şekilde azaltır.
Son olarak, yemek sonunda hesabı ödeme veya teklif etme gibi durumlarda da belirli adımlar vardır. Daveti kimin organize ettiğine bağlı olarak bu durum değişebilir. Eğer bir davetliysen ve ev sahibi hesabı ödüyorsa, teşekkür etmek ve bir sonraki sefere bir kahve ısmarlamak istediğini belirtmek nazik bir jesttir.